Cihant Hukuk Danışmanlık | Av. Cihan Karagöz

Günümüzde milyonlarca Türk vatandaşı, hayatlarını yurtdışında sürdürüyor. Almanya, Fransa, Hollanda, Belçika ve Avusturya gibi ülkelerde yaşayan Türk vatandaşları, zaman zaman Türkiye’deki miras haklarıyla ilgili süreçlerle karşı karşıya kalabiliyor. Aile büyüklerinden kalan mal varlıklarının paylaşımı, mirasçılık belgesinin alınması ya da mahkemeye intikal eden miras davalarının takibi gibi işlemler, yurtdışında yaşayan bireyler için karmaşık bir hale gelebiliyor. Bu noktada, Türkiye’deki hukuki süreci uzaktan etkili bir şekilde yönetebilmek büyük önem taşıyor.

Miras Davalarında Türkiye’deki Yasal Süreç

Türk Medeni Kanunu, miras konularında oldukça açık hükümler içermektedir. Bir kişinin vefatı sonrasında, mirasçılık sırasına göre hak sahipleri belirlenir. Ardından, mirasçılık belgesi (veraset ilamı) alınarak, mirasın paylaşım süreci başlatılır. Ancak mirasçılar arasında anlaşmazlık çıkması halinde konu mahkemeye taşınır ve miras davası açılır.

Yurtdışında yaşayan bir mirasçı iseniz, Türkiye’deki dava süreçlerine katılmak için fiziksel olarak ülkede bulunmanız gerekmez. Bu noktada, uzman bir avukata vereceğiniz vekâletname ile tüm işlemleri Türkiye’den yürütmeniz mümkündür.

Yurtdışından Vekâletname Nasıl Verilir?

Yurtdışında yaşayan bireyler, Türkiye’deki bir avukata vekâlet vermek için bulundukları ülkedeki Türk Konsolosluklarına başvurabilir. Konsoloslukta noterlik işlemleri gerçekleştirilerek, hazırlanacak vekâletname doğrudan ilgili avukata gönderilebilir. Bu sayede, miras davaları dahil olmak üzere tüm hukuki işlemler yetkili bir avukat tarafından takip edilebilir.

Cihant Hukuk ve Danışmanlık ile Etkili Takip

Cihant Hukuk ve Danışmanlık, Türkiye’deki miras davaları konusunda uzmanlaşmış bir hukuk ofisidir. Yurtdışında yaşayan vatandaşlarımız için özel bir danışmanlık sistemi sunan ofisimiz, süreçlerin hızlı ve güvenilir şekilde ilerlemesini sağlar. Verilen vekâlet ile birlikte;

• Mirasçılık belgesinin alınması

• Tapu ve mal varlığı araştırmaları

• Anlaşmazlık durumlarında dava açılması

• Mahkeme sürecinin düzenli takibi

• Taraflar arasında uzlaşma sağlanması

gibi işlemler profesyonel bir ekip tarafından yürütülmektedir.

Dijital Takip İmkânı

Teknolojinin sağladığı imkânlar sayesinde yurtdışındaki müvekkillerimize tüm gelişmeleri dijital ortamda aktarıyoruz. Avukatlarımız, e-devlet ve UYAP üzerinden dava süreçlerine anlık erişim sağlayarak, gelişmeleri size düzenli olarak bildiriyor. Böylece Türkiye’deki bir miras davası, kilometrelerce uzaktan bile etkin bir şekilde takip edilebiliyor.

Sıkça Sorulan Sorular

Miras davası ne kadar sürer?
Davanın niteliğine göre süre değişkenlik gösterebilir. Taraflar arasında anlaşma varsa süreç 3-6 ayda sonuçlanabilir. Anlaşmazlık durumunda bu süre uzayabilir.

Türkiye’ye gelmeden tüm işlemleri tamamlayabilir miyim?
Evet. Konsolosluktan vereceğiniz vekâletname ile Türkiye’ye gelmeden tüm işlemleri avukatınız aracılığıyla yürütmek mümkündür.

Vergi işlemleri nasıl yürütülür?
Miras işlemleri sırasında intikal vergisi gibi yasal yükümlülükler doğar. Bu vergiler, avukatınız tarafından hesaplanarak zamanında ödenir ve belgeler size iletilir.

Sonuç

Yurtdışında yaşayan Türk vatandaşlarının Türkiye’deki miras davalarını takip etmesi, doğru hukuki destekle oldukça kolay ve zahmetsiz hale gelir. Cihant Hukuk ve Danışmanlık, sizin adınıza tüm süreci titizlikle yürütür, zaman ve enerji kaybı yaşamadan haklarınızı korumanıza yardımcı olur.

Miras hukuku, kişilerin ölümünden sonra mal varlıklarının kimlere ve nasıl aktarılacağını düzenleyen önemli bir hukuk dalıdır. Bu alanda en çok merak edilen kavramlardan biri ise “saklı pay”dır. Özellikle miras bırakanın tüm mal varlığını istediği kişilere özgürce bırakıp bırakamayacağı konusu birçok kişi için kafa karıştırıcı olabilir. İşte bu noktada Türk Medeni Kanunu devreye girer ve bazı mirasçılara özel bir koruma sağlar: saklı pay hakkı.

Saklı Pay Nedir?

Saklı pay, miras bırakan kişinin ölümünden sonra bazı yakınlarının belirli bir oranda mirastan pay almasını güvence altına alan yasal bir haktır. Bu, miras bırakanın tasarruf özgürlüğünü sınırlandıran bir düzenlemedir. Kanun, bazı kişilerin ekonomik güvenliğini korumak adına, onları tamamen miras dışında bırakmayı engeller. Yani, bu kişiler için belirli bir pay ayrılması zorunludur.

Saklı paylı mirasçıların hakları, miras bırakanın vasiyetnamesi ya da bağışlamaları ile ihlal edilirse, bu mirasçılar tenkis davası açarak haklarını geri alabilirler.

Kimlerin Saklı Pay Hakkı Vardır?

Türk Medeni Kanunu’na göre saklı pay hakkına sahip olan kişiler şunlardır:

1. Altsoy (çocuklar, torunlar vs.): Miras bırakanın altsoyu, yani çocukları ve onların yerine geçebilecek torunları saklı pay hakkına sahiptir. Bu kişiler, mirasın yarısı kadar olan kısmı üzerinde hak sahibidir.

2. Anne ve Baba: Eğer altsoy yoksa, miras bırakanın anne ve babası saklı paylı mirasçı olur. Bu durumda saklı pay oranı mirasın dörtte biridir.

3. Sağ Kalan Eş: Sağ kalan eş, yasal mirasçı olduğu gibi aynı zamanda saklı pay hakkına da sahiptir. Saklı pay oranı, diğer mirasçılarla birlikte bulunduğu zümreye göre değişir.

Not: Kardeşler saklı pay sahibi değildir. Bu nedenle, miras bırakan kardeşlerini tamamen miras dışında bırakabilir.

Saklı Payın Hesaplanması Nasıl Yapılır?

Saklı pay oranı, miras bırakanın sahip olduğu mal varlığının yasal mirasçılara düşen payı üzerinden belirlenir. Öncelikle tereke (miras bırakanın mal varlığı) belirlenir, daha sonra bu varlıklar üzerinden yasal miras payları hesaplanır. Saklı pay, bu yasal payın belirli bir oranıdır. Örneğin, altsoy için bu oran %50’dir. Eğer miras bırakan çocuklarının mirastan tamamen mahrum kalmasını istemişse, bu durumda saklı pay ihlal edilmiş olur.

Saklı Pay Nasıl Korunur?

Saklı payı ihlal eden işlemlere karşı başvurulacak yol, tenkis davasıdır. Tenkis davası ile saklı paylı mirasçılar, kendilerine düşmesi gereken payın tamamlanmasını talep ederler. Bu davalar, miras bırakanın ölümünden itibaren bir yıl içinde açılmalıdır. Davanın açılabilmesi için vasiyetnamenin ya da bağışlamaların öğrenilmiş olması gerekir.

Tenkis davası sonucunda mirasçı, kendisine ait olan hakları alabilir. Bu tür davalar karmaşık olabilir ve iyi bir hukuki destekle yürütülmesi gerekebilir.

Cihant Hukuk ve Danışmanlık ile Güvendesiniz

Miras hukukunda saklı pay ve tenkis davaları gibi konular, dikkat ve uzmanlık isteyen süreçlerdir. Cihant Hukuk ve Danışmanlık olarak müvekkillerimizin haklarını korumak için özenle çalışıyoruz. Saklı payla ilgili bir ihlal olduğunu düşünüyorsanız veya miras süreci hakkında detaylı bilgi almak istiyorsanız, bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Unutmayın, haklarınızı bilmek ve gerektiğinde doğru adımları atmak, gelecekte yaşayabileceğiniz hukuki sorunları önlemenin en etkili yoludur.

---

SEO Bileşenleri

• Title: Miras Hukukunda Saklı Pay Nedir? Kimlerin Saklı Pay Hakkı Vardır?

• Slug: miras-hukukunda-sakli-pay-nedir-kimlerin-hakki-vardir

• Focus Keyword: saklı pay, miras hukuku

• Meta Description: Saklı pay nedir? Kimlerin saklı pay hakkı vardır? Miras hukukunda saklı payın detaylarını ve tenkis davası sürecini Cihant Hukuk ile öğrenin.

• Alt Text (Görsel İçin): Miras hukuku saklı pay hakları infografiği

Bir kişi vefat ettiğinde, mal varlıkları genellikle mirasçılarına devredilir. Ancak, vefat eden kişi birden fazla mirasçı bıraktıysa, mirasın paylaşımı konusunda anlaşmazlıklar ortaya çıkabilir. İşte İzale-i Şuyu (Ortaklığın Giderilmesi) davası bu noktada devreye girer. Bu hukuki süreç, mirasçılar arasındaki anlaşmazlıkları çözmeyi ve miras kalan malların adil bir şekilde dağıtılmasını amaçlar.

İzale-i Şuyu (Ortaklığın Giderilmesi) Davası Nedir?

İzale-i Şuyu davası, miras kalan bir malın ortak mülkiyetini sona erdirmek için bir veya daha fazla mirasçı tarafından açılan bir davadır. Bu dava, ortak mülkiyetin, malın kullanımı ve yönetimi konusunda anlaşmazlıklar gibi çeşitli sorunlara yol açabileceği ilkesine dayanır. Malın paylaştırılmasıyla, her mirasçı ayrı bir pay alır ve potansiyel çatışmalar ortadan kalkar.

İzale-i Şuyu Davası Ne Zaman Gereklidir?

İzale-i Şuyu davası aşağıdaki durumlarda gerekli hale gelir:

• Mirasçılar miras kalan malın paylaşımı konusunda anlaşamıyorsa: Mirasçılar, malın dağıtımı konusunda karşılıklı bir anlayışa varamazlarsa, bir veya daha fazla mirasçı, mahkeme kararıyla paylaştırma talep etmek için bir ortaklığın giderilmesi davası açabilir.
• Ortak mülkiyet, malın kullanımını veya yönetimini engelliyorsa: Ortak mülkiyet, malın etkin kullanımını veya yönetimini engellediğinde, payların ayrılmasına ve her mirasçının kendi payını bağımsız olarak kullanmasına olanak tanımak için bir ortaklığın giderilmesi davası açılabilir.
• Bir mirasçı kendi payını satmak istiyorsa: Bir mirasçı, ortak mülkiyetteki payını satmak isterse, payı için ayrı bir tapu almak için bir ortaklığın giderilmesi davası açması gerekebilir, bu da satışı kolaylaştırır.

Paylaştırma Süreci

İzale-i Şuyu davası genellikle aşağıdaki adımları içerir:

1. Davanın Açılması: Paylaştırma talep eden mirasçı(lar), miras kalan malın ayrıntılarını ve paylaştırma talebinin nedenlerini belirten bir dava dilekçesiyle ilgili mahkemeye başvurur.
2. Mahkeme Süreci: Mahkeme, her iki taraftan da argümanları dinlemek için duruşmalar planlayacak ve malın değerini ve paylaşımını değerlendirmek için bilirkişiler atayabilir.
3. Mahkeme Kararı: Mahkeme, sunulan delilleri ve argümanları değerlendirdikten sonra, malın paylaştırılmasıyla ilgili bir karar verir. Bu karar, malın fiziksel olarak bölünmesini veya parasal bir uzlaşma için her bir payın değerinin belirlenmesini içerebilir.
4. Kararın Uygulanması: Mahkemenin kararı kesinleştikten sonra, tarafların paylaştırma şartlarına uyması beklenir. Bu, mülkiyetin devredilmesini, varlıkların bölünmesini veya mali ödemelerin yapılmasını içerebilir.

Cihant Hukuk ve Danışmanlık: Güvenilir Hukuk Ortağınız

Miras kalan mallarla ilgili zorluklarla karşılaşıyorsanız veya bir İzale-i Şuyu davası konusunda yardıma ihtiyacınız varsa, Cihant Hukuk ve Danışmanlık size yardımcı olmak için burada. Deneyimli avukatlarımızdan oluşan ekibimiz miras hukuku konusunda uzmanlaşmıştır ve hukuki süreç boyunca uzman rehberlik ve temsil sağlayabilir.

Neden Cihant Hukuk ve Danışmanlık’ı Seçmelisiniz?

• Uzmanlık: Avukatlarımız miras hukuku ve ortaklığın giderilmesi davaları konusunda kapsamlı deneyime sahiptir ve davanızın en üst düzeyde profesyonellik ve uzmanlıkla ele alınmasını sağlar.
• Kişiselleştirilmiş Yaklaşım: Her miras davasının benzersiz olduğunu anlıyoruz ve yaklaşımımızı özel ihtiyaçlarınıza ve hedeflerinize göre uyarlıyoruz.
• Müşteri Odaklılık: Çıkarlarınızı önceliklendiriyor ve davanız için mümkün olan en iyi sonucu elde etmek için çalışıyoruz.
• Gizlilik: Hukuki konularınızla ilgili katı gizlilik ilkeleri uyguluyor ve kişisel bilgilerinizin korunmasını sağlıyoruz.

Bugün Bize Ulaşın

İzale-i Şuyu davası ile ilgili herhangi bir sorunuz varsa veya hukuki yardıma ihtiyacınız varsa, lütfen Cihant Hukuk ve Danışmanlık ile iletişime geçmekten çekinmeyin. Size en kaliteli hukuki hizmetleri sunmaya ve miras hukukunun karmaşıklıklarında yol göstermeye kararlıyız.

Yurtdışında yaşayan Türk vatandaşlarının karşılaştığı en sık hukuki durumlardan biri de Türkiye’de kendilerine miras kalan gayrimenkullerle ilgilidir. Özellikle uzun süredir yurtdışında yaşayan bireyler için bu süreci uzaktan yürütmek karmaşık ve zaman alıcı olabilir. Ancak doğru bilgi ve uzman desteğiyle bu süreci hızlı, güvenli ve yasal bir şekilde tamamlamak mümkündür.

Miras Kalan Mülkün Satış Süreci Nasıl İşler?

Öncelikle miras kalan mülkün tapuda sizin adınıza tescilli olması gerekir. Yani mirasçılık belgesini almış ve veraset intikal işlemlerini tamamlamış olmanız şarttır. Eğer bu işlemler yapılmamışsa ilk adım mirasçılık belgesini almak ve ardından veraset intikalini tapuda gerçekleştirmektir.

Mirasçılık belgesi, Türkiye’deki Sulh Hukuk Mahkemesi’nden alınabileceği gibi noterler aracılığıyla da çıkarılabilir. Bu belge, mirasçılar arasında kimin ne kadar pay hakkı olduğunu gösterir. Veraset intikali ise bu belgenin Tapu Müdürlüğü’ne sunularak mülkün mirasçıların adına geçmesini sağlar.

Yurtdışından Gayrimenkul Satışı Mümkün mü?

Evet, Türkiye’de bulunan bir mülkü yurtdışından satmak mümkündür. Ancak bunun için birkaç önemli hususun yerine getirilmesi gerekir:

1. Vekâletname Verme

Yurtdışında yaşayan bir kişi olarak Türkiye’deki bir gayrimenkulü bizzat gelip satma imkânınız yoksa, bir avukata noter onaylı vekâletname vererek tüm işlemleri sizin adınıza yürütmesini sağlayabilirsiniz. Bu vekâletname Türkiye Cumhuriyeti Konsolosluğu’ndan düzenlenmeli ve içinde gayrimenkul satışı için açık yetki yer almalıdır.

2. Tapu Satış İşlemleri

Avukatınız ya da vekiliniz, ilgili tapu müdürlüğüne başvurarak satış işlemlerini başlatabilir. Satışa konu olan mülkün tapuda kaydı yapılır, satış bedeli belirlenir ve taraflar hazır olduğunda işlem tamamlanır.

3. Vergisel Yükümlülükler

Miras kalan bir taşınmazın satışı sırasında satış bedeli üzerinden tapu harcı ödenmesi gerekir. Ayrıca, eğer mülk size geçtikten sonraki 5 yıl içinde satılıyorsa, gelir vergisi yükümlülüğü de doğabilir. Bu konuda mali müşavir ya da avukat desteği almanız doğru adım olacaktır.

4. Satış Bedelinin Yurtdışına Transferi

Gayrimenkul satışından elde edilen geliri yurtdışına çıkarmak istiyorsanız, bunun için banka kanalıyla resmi yolları izlemeniz gerekir. Türkiye’den yurtdışına para transferi, belirli kurallar çerçevesinde ve genellikle döviz alış belgesi ile yapılır.

Hukuki Destek Şart mı?

Bu süreçte bir avukatla çalışmak yalnızca işlemlerin hızlanması değil, aynı zamanda hukuki güvenliğin sağlanması açısından büyük önem taşır. Vekâletname ile işlemleri yürütecek avukatınız, hem mirasçılık sürecini tamamlayabilir hem de satışın tüm aşamalarını sizin adınıza gerçekleştirir. Böylece siz bulunduğunuz ülkeden ayrılmadan, süreci Türkiye’de bir uzman yönetmiş olur.

Cihant Hukuk ve Danışmanlık Olarak Ne Sunuyoruz?

Cihant Hukuk ve Danışmanlık olarak, yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın Türkiye’deki miras işlemleri ve gayrimenkul satış süreçlerinde baştan sona kadar tüm işlemlerini titizlikle yürütüyoruz. Konsolosluklardan vekâletname alım süreci dahil olmak üzere, veraset intikali, tapu işlemleri, vergi danışmanlığı ve satış sonrası banka işlemleri konularında müvekkillerimize destek oluyoruz. Uzman ekibimizle, zaman kaybı yaşamadan, haklarınızı güvence altına alarak işlemlerinizi tamamlama fırsatı sunuyoruz.

Miras, hayatın doğal bir parçasıdır. Ancak her zaman avantajlı ya da kazanç sağlayan bir durum olmayabilir. Özellikle borç yüküyle gelen bir miras, mirasçıların ekonomik anlamda zor durumda kalmasına neden olabilir. Bu gibi durumlarda reddi miras yani mirası reddetme hakkı devreye girer. Peki, Türkiye’de bir miras reddedilebilir mi? Reddi miras süresi ne kadar? Bu yazımızda bu sorulara açıklık getiriyoruz.

Reddi Miras Nedir?

Türk Medeni Kanunu’na göre, bir kimse vefat ettiğinde onun malvarlığı yasal ve atanmış mirasçılarına geçer. Ancak bu malvarlığı sadece taşınır, taşınmaz veya maddi değeri olan unsurlardan oluşmaz. Aynı zamanda borçlar da mirasın içinde yer alır. Mirasçı, alacaklarla birlikte borçlardan da sorumlu hale gelir. Bu durumda kişi, mirası kabul etmek istemezse miras reddi yoluna başvurabilir.

Reddi miras, miras bırakan kişinin borçları ve diğer yükümlülükleriyle birlikte tüm malvarlığını kabul etmeme anlamına gelir. Bu işlem resmi bir beyan ile yapılır ve kişinin mirasçılık sıfatı ortadan kalkar.

Reddi Miras Hangi Süre İçinde Yapılmalıdır?

Reddi miras için belirlenen yasal süre, mirasçının mirasçı olduğunu öğrendiği tarihten itibaren üç aydır. Bu süre, genellikle miras bırakanın ölüm tarihinden başlar. Ancak bazı özel durumlarda mirasçı daha sonra mirasçı olduğunu öğrenebilir. Bu gibi durumlarda üç aylık süre, öğrenme tarihinden itibaren başlar.

Belirtilen sürede yapılmayan başvurular sonucunda, miras zımnen (örtülü şekilde) kabul edilmiş sayılır. Bu durumda mirasçılar, tüm malvarlığı ve borçlardan sorumlu hale gelirler.

Reddi Miras Nasıl Yapılır?

Mirasın reddi işlemi oldukça basit ama kesin kurallara bağlıdır. Mirasçı, sulh hukuk mahkemesine başvurarak yazılı veya sözlü beyanla mirası reddettiğini belirtmelidir. Beyanın ardından mahkeme, bu durumu mirasçılık belgesine işler ve kişi, artık yasal mirasçı sayılmaz.

Reddi miras işlemi bireyseldir. Yani bir mirasçının reddi, diğer mirasçıları bağlamaz. Bu nedenle, aile bireyleri kendi kararlarını ayrı ayrı vermelidir.

Borca Batık Miraslarda Özel Durum

Eğer miras bırakanın borçları, alacaklarından fazla ise bu durum “borca batıklık” olarak adlandırılır. Türk Medeni Kanunu’nun 605. maddesine göre, mirasçı borca batıklığı açıkça ispat ederse ve hiçbir işlem yapmadan sadece bu durumu ortaya koyarsa, mirası reddetmiş sayılır. Bu durum yasal mirasçılar için bir koruma mekanizmasıdır.

Reddi Mirasın Sonuçları

Mirası reddeden kişi, yasal olarak hiç mirasçı olmamış gibi kabul edilir. Bu durumda miras, sıradaki mirasçılara geçer. Örneğin; birinci derece mirasçılar (çocuklar) reddederse, miras ikinci dereceye (anne-baba) geçer. Onlar da reddederse üçüncü derece mirasçılar (kardeşler, yeğenler vs.) devreye girer.

Tüm mirasçıların reddetmesi durumunda, miras resmen devlete geçer. Bu gibi durumlarda borçlar da devlet tarafından üstlenilir.

Reddi Miras Kararı Verirken Nelere Dikkat Edilmeli?

• Süre çok önemlidir. Üç ay içinde işlem yapılmazsa, kabul edilmiş sayılabilirsiniz.

• Mirasın içeriği net değilse, uzman desteği alınması önerilir.

• Mirası reddetmeniz, çocuklarınızı ya da sizin yerinize geçecek diğer mirasçıları etkileyebilir.

• Ortak mirasçılarla iletişim halinde olmak, ileride yaşanabilecek uyuşmazlıkları önleyebilir.

---

Sonuç

Türkiye’de mirasın reddi mümkündür ve bu hak, özellikle borçlu miraslarla karşılaşıldığında hayati önem taşır. Süre ve başvuru usulleri açısından dikkatli olunması gerekir. Eğer bir mirasla karşı karşıyaysanız ve içinde borç olup olmadığını bilmiyorsanız, mutlaka hukuki destek almanızda fayda vardır. Zamanında atılacak adımlar, sizi ileride büyük sorumluluklardan kurtarabilir.

Yurtdışında yaşayan Türk vatandaşları veya mavi kart sahipleri, Türkiye’deki yakınlarının vefatı sonrası mirasla ilgili çeşitli hukuki süreçlerle karşılaşabilmektedir. Bu süreçlerin en önemlilerinden biri ise Veraset ve İntikal Vergisi olarak bilinen miras vergisidir. Türkiye’deki mal varlıklarına ilişkin vergi yükümlülüğü, yurt dışında yaşayanlar için kafa karıştırıcı olabilir. Bu nedenle, vergi yükümlülüğünün ne zaman doğduğu, ne kadar süre içinde beyanname verilmesi gerektiği ve hangi malların bu vergiye tabi olduğu gibi konuların net bir şekilde anlaşılması büyük önem taşır.

Veraset ve İntikal Vergisi Nedir?

Veraset ve İntikal Vergisi, Türkiye’de bir kişinin vefatı sonrası kalan mal varlıklarının kanuni mirasçılara veya vasiyetname ile belirlenmiş kişilere geçmesi durumunda alınan bir vergidir. Ayrıca, bağış yoluyla yapılan mal veya para transferlerinde de bu vergi gündeme gelir.

Yurtdışında Yaşayanlar Bu Vergiden Sorumlu mu?

Evet, Türkiye sınırları içindeki taşınmazlar, banka hesapları, şirket hisseleri gibi mal varlıkları üzerinden yapılan intikaller, mirasçının yurtdışında yaşıyor olmasına bakılmaksızın Türkiye’de vergiye tabidir. Yani yurtdışında yaşayan bir kişi, Türkiye’de mal varlığı kalan bir yakını vefat ettiğinde, o mallar üzerinden Veraset ve İntikal Vergisi ödemekle yükümlüdür.

Beyanname Süreci

Vergi beyanı için süre, kişinin Türkiye’de mi yoksa yurtdışında mı yaşadığına göre değişir:

• Türkiye’de bulunan mirasçılar için: Ölüm tarihinden itibaren 4 ay içinde beyanname verilmelidir.

• Yurtdışında yaşayan mirasçılar için: Bu süre 6 aya çıkar.

Eğer ölüm Türkiye dışında gerçekleşmişse ve mirasçılar da yurtdışında yaşıyorsa, beyan süresi 8 ay olarak belirlenmiştir.

Beyanname Nereye Verilir?

Beyanname, murisin (ölen kişinin) son ikametgahının bulunduğu vergi dairesine verilir. Eğer Türkiye’de ikametgahı yoksa, mal varlığının bulunduğu yer esas alınır. Birden fazla ilde mal varlığı varsa, ilk beyanname verilen vergi dairesi süreci yürütür.

Vergi Oranları Neye Göre Belirlenir?

Veraset ve İntikal Vergisi oranı, mirasın tutarına ve mirasçının derece durumuna göre değişiklik gösterir. 2025 yılı için uygulanan oranlar şu şekildedir:

• Birinci derece mirasçılar (eş, çocuk): %1 – %10

• İkinci derece ve diğerleri: %3 – %15

• Bağış yolu ile intikaller: %10 – %30

Her yıl, miras vergisine esas tutarlar yeniden değerlendirme oranına göre güncellenir.

Mavi Kart Sahipleri Ne Yapmalı?

Mavi Kartlılar, Türk vatandaşı statüsünde olmasalar da, Türk hukuk sistemi açısından miras hakkına sahiptirler. Türkiye’deki mal varlıklarını miras aldıklarında, yukarıdaki vergi kurallarına tabidirler. Bu nedenle, Türkiye’de miras kalan bir Mavi Kart sahibi, hem vergi dairesine hem de noter ve mahkeme işlemlerine ilişkin yükümlülüklerini yerine getirmelidir.

Cihant Hukuk ve Danışmanlık Olarak Yanınızdayız

Yurtdışında yaşarken Türkiye’deki vergi ve miras işlemlerini takip etmek oldukça zordur. Çoğu zaman belgelerin tercümesi, noter tasdikleri, vergi beyanları ve resmi yazışmalar uzman desteği olmadan yürütülemez hale gelir. Cihant Hukuk ve Danışmanlık olarak, hem mirasın tespiti hem de vergi süreçlerinin doğru ve zamanında yönetilmesi konusunda müvekkillerimize kapsamlı destek sağlamaktayız.

Türkiye’deki miras süreçlerinde karşılaşabileceğiniz tüm resmi işlemler için sizin adınıza hareket ederek, hem zaman hem de olası maddi kayıpların önüne geçiyoruz. Size düşen sadece bizimle iletişime geçmek.

Gurbet ellerde yaşayan vatandaşlarımız için Türkiye’de kalan miras mallarına ulaşmak çoğu zaman karmaşık ve zaman alıcı bir süreç haline gelebiliyor. Bu noktada en çok karşılaşılan durumlardan biri, vefat eden bir yakın sonrası Türkiye’de kalan ev veya arsanın tapu işlemlerini nasıl gerçekleştireceklerini bilememek oluyor. Peki, yurtdışında yaşayan biri olarak Türkiye’de kalan bir evin ya da arsanın intikal işlemlerini nasıl tamamlayabilirsiniz? Cihant Hukuk ve Danışmanlık olarak bu süreci adım adım açıklıyoruz.

---

İntikal Nedir?

İntikal, vefat eden bir kişinin malvarlığının, yasal mirasçılarına resmi yollarla devredilmesi işlemidir. Türk hukuk sistemine göre, mirasçılar terekeye (miras kalan malvarlığına) doğrudan hak kazanırlar. Ancak tapuda işlem yapılabilmesi için resmî intikal işleminin gerçekleştirilmesi gerekir.

---

Yurtdışında Yaşayanlar İçin İntikal Süreci Nasıl İşler?

1. Veraset İlamı Alınması

İntikal işleminin ilk adımı, veraset ilamının (mirasçılık belgesi) alınmasıdır. Bu belge, kimin ne kadar miras hakkına sahip olduğunu gösterir. Türkiye’de noterden veya sulh hukuk mahkemesinden alınabilir. Yurtdışında yaşıyorsanız, konsolosluk aracılığıyla Türkiye’deki yetkili kurumlara başvurarak bu belgeyi alabilirsiniz.

Alternatif olarak, Türkiye’de bir vekil tayin ederek süreci onun üzerinden de sürdürebilirsiniz.

2. Vekâletname ile İşlem Yapılması

Yurtdışında yaşayan vatandaşlarımız, Türkiye’ye gelmeden de tüm işlemleri gerçekleştirebilir. Bunun için, Türkiye’deki bir avukata veya güvendikleri bir kişiye noter onaylı vekâletname vermeleri yeterlidir. Bu vekâletname, bulunduğunuz ülkedeki Türk konsolosluğundan düzenlenebilir.

3. Vergi Borcu Sorgulama ve Ödeme

Tapu işlemleri yapılmadan önce miras kalan taşınmazın veraset ve intikal vergisi ödenmelidir. Bu vergi, Türkiye’deki vergi dairesine yatırılır. Sürecin sağlıklı ilerleyebilmesi için, işlem yapılacak yerin bağlı bulunduğu vergi dairesi ile irtibat kurmak önemlidir.

4. Tapu Müdürlüğü’ne Başvuru

Veraset ilamı alındıktan ve vergi işlemleri tamamlandıktan sonra, miras kalan ev veya arsa için ilgili Tapu Müdürlüğü’ne başvurulur. Başvuru sırasında gerekli belgeler şunlardır:

• Veraset ilamı (aslı ve fotokopisi)

• Kimlik fotokopileri

• Vergi borcu ödendiğine dair makbuz

• Vekâletname (varsa)

• Tapu senedi (varsa)

Bu belgelerle birlikte intikal işlemi tamamlanır ve mirasçıların adına yeni tapu düzenlenir.

---

Sık Yapılan Hatalar

• Veraset ilamı alınmadan işlem yapmaya çalışmak

• Eksik belgelerle tapu müdürlüğüne başvurmak

• Yetersiz vekâletname düzenlemek

• Vergi ödeme sürecini atlamak

Bu tür hatalar süreci ciddi anlamda uzatabilir. Bu yüzden uzman bir hukuk danışmanı ile ilerlemek, zaman ve emek açısından büyük fayda sağlar.

---

Cihant Hukuk ve Danışmanlık Olarak Size Nasıl Yardımcı Oluyoruz?

Yurtdışında yaşayan müvekkillerimizin Türkiye’deki tapu işlemlerini başından sonuna kadar vekâleten yürütüyor, herhangi bir sorunla karşılaşmadan süreci tamamlıyoruz. İntikal işlemleri sırasında tüm resmi kurumlarla irtibata geçiyor, belgelerin doğru ve eksiksiz şekilde hazırlanmasını sağlıyoruz.

Ayrıca, çift vatandaşlık, mirasın reddi, tapu üzerindeki ihtilaflar gibi konularda da ayrıntılı danışmanlık hizmeti sunuyoruz.

---

Sonuç

Türkiye’de kalan bir taşınmazın intikal işlemlerini yurtdışından yürütmek karmaşık görünse de, doğru adımlar ve profesyonel destekle kolayca sonuçlandırılabilir. Cihant Hukuk ve Danışmanlık olarak, bu süreci sizin adınıza güvenle yönetiyoruz.

Miras, bir kişinin vefat etmesinin ardından geride bıraktığı malvarlığının, yasal veya atanmış mirasçıları arasında paylaşılması sürecidir. Türkiye’de bu süreç hem anlaşmalı hem de anlaşmazlık durumlarında farklı yollar izlenerek yürütülür. Miras paylaşımı, hem hukuki hem de duygusal açıdan oldukça hassas bir konudur. Bu nedenle, sürecin başından sonuna kadar doğru bilgilendirme ve profesyonel destek önem taşır.

Mirasçıların Belirlenmesi

Miras paylaşımı sürecinde ilk adım, mirasçıların belirlenmesidir. Türk Medeni Kanunu’na göre, mirasçılar üç temel gruba ayrılır:

1. Yasal Mirasçılar: Vefat eden kişinin altsoyu (çocukları, torunları), anne-babası ve onların altsoyu.

2. Eş: Evlilik devam ediyorsa sağ kalan eş, yasal mirasçıdır.

3. Devlet: Hiçbir mirasçı bulunmaması durumunda tereke devlete kalır.

Anlaşmalı Miras Paylaşımı

Eğer tüm mirasçılar arasında uzlaşma sağlanabiliyorsa, paylaşım daha kolay ve hızlı ilerler. Anlaşmalı paylaşımda izlenmesi gereken adımlar şunlardır:

• Veraset İlamı (Mirasçılık Belgesi): Mirasçılar tarafından noterden ya da sulh hukuk mahkemesinden alınır.

• Tereke Tespiti: Miras bırakanın sahip olduğu taşınmazlar, banka hesapları, araçlar ve diğer tüm malvarlığı değerleri belirlenir.

• Paylaşım Sözleşmesi: Mirasçılar arasında hazırlanarak noter huzurunda imzalanır. Bu sözleşme sayesinde her bir mirasçıya hangi malın veya paranın düşeceği netleşir.

Bu yol, aile içi huzurun korunması ve mahkeme süreci yaşanmadan işlemlerin tamamlanması açısından oldukça avantajlıdır.

Anlaşmazlık Durumları

Ne yazık ki bazı durumlarda mirasçılar arasında uzlaşma sağlanamaz. Bu tür durumlarda devreye hukuki süreçler girer. Anlaşmazlık yaşandığında aşağıdaki yollara başvurulur:

1. Ortaklığın Giderilmesi Davası (İzale-i Şuyu)

Bu dava ile ortak malvarlığının paylaşımı sağlanır. Mahkeme, malların satılarak bedelinin mirasçılar arasında paylaştırılmasına karar verebilir. Satış genellikle açık artırma ile yapılır.

2. Tenkis Davası

Eğer miras bırakan, yasal mirasçıların saklı paylarını ihlal edecek şekilde vasiyetname düzenlediyse, saklı pay sahibi mirasçılar bu duruma itiraz edebilir. Tenkis davası ile paylarının eksik kalan kısmını talep edebilirler.

3. Vasiyetnamenin İptali veya Tespiti

Mirasçılardan biri, vasiyetnamenin usule uygun olmadığını veya miras bırakanın iradesinin etkilenmiş olduğunu düşünüyorsa, vasiyetnamenin iptali davası açabilir.

Profesyonel Destek Neden Önemlidir?

Miras paylaşımı hukuki ayrıntılarla dolu bir süreçtir. Anlaşmalı durumlarda dahi, ileride yaşanabilecek sorunların önüne geçmek için hukuki danışmanlık alınması önemlidir. Anlaşmazlık durumlarında ise sürecin doğru yürütülmesi, zaman kaybının ve hak kayıplarının önlenmesi açısından elzemdir.

Cihant Hukuk ve Danışmanlık olarak müvekkillerimizin haklarını en iyi şekilde korumak ve süreci en sağlıklı biçimde yürütmek için yanınızdayız. Hem anlaşmalı hem de dava süreci gerektiren miras işlemlerinde deneyimli kadromuzla çözüm odaklı hizmet sunuyoruz.

Günümüzde pek çok Türk vatandaşı ya da Türkiye’de hukuki işlerini yürüten kişiler, farklı nedenlerle yurtdışında yaşamaktadır. Ancak Türkiye’de devam eden davalar, tapu işlemleri, boşanma süreçleri ya da miras takibi gibi hukuki işlemlerin yürütülmesi için bir avukata temsil yetkisi verilmesi gerekebilir. Bu durumda akla gelen ilk soru, “Yurtdışından Türkiye’deki bir avukata vekaletname nasıl verilir?” oluyor.

Bu süreç, sanıldığından daha kolay ve sistematik bir şekilde ilerlemektedir. Özellikle konsolosluklar üzerinden yapılabilecek işlemler sayesinde, fiziksel olarak Türkiye’de bulunmadan da resmi işlemler yürütülebilir.

Konsolosluk Üzerinden Vekaletname Verme Süreci

Yurtdışındaki Türk vatandaşları için en güvenli ve geçerli yol, bulundukları ülkenin Türk Konsolosluğu aracılığıyla işlem yapmaktır. Konsolosluklar, Türkiye’deki noterlerin yurt dışındaki uzantısı gibi görev yapar ve düzenledikleri belgeler Türkiye’de geçerliliğe sahiptir.

1. Randevu Alınması

Her şeyden önce, vekalet verecek kişi bulunduğu ülkedeki en yakın Türk Konsolosluğu’ndan online sistem üzerinden ya da telefonla randevu almalıdır. Konsolosluklarda yoğunluk olabileceği için bu adımda erken hareket edilmesi önemlidir.

2. Gerekli Belgelerin Hazırlanması

Vekaletname düzenlemek için aşağıdaki belgelerin eksiksiz şekilde yanınızda olması gerekir:

• Geçerli bir kimlik belgesi (T.C. kimlik kartı ya da pasaport)

• Vekalet verilecek avukatın adı, soyadı ve Türkiye Barolar Birliği sicil numarası

• Hangi konuda vekalet verileceğine dair net açıklama

• İkametgah belgesi (bazı konsolosluklar isteyebilir)

Avukata verilecek yetkiler net bir şekilde belirtilmelidir. Eğer genel vekalet değil, sadece bir dava ya da işlem için vekalet verilecekse, bu detaylar açık şekilde ifade edilmelidir.

3. Konsoloslukta Vekaletnamenin Düzenlenmesi

Randevu gününde konsoloslukta gerekli belgelerle birlikte işlemler başlatılır. Konsolosluk görevlisi, tarafın beyanlarını ve kimlik doğrulamasını yaptıktan sonra resmi vekaletname belgesini hazırlar. Hazırlanan belge, kişi tarafından imzalanır ve konsolosluk tarafından onaylanır.

4. Vekaletnamenin Türkiye’ye Gönderilmesi

Onaylanan vekaletname iki şekilde Türkiye’ye ulaştırılabilir:

• Fiziki olarak kişinin kendisi ya da bir yakını aracılığıyla Türkiye’deki avukata teslim edilir.

• Konsolosluk tarafından doğrudan posta yoluyla ilgili kişiye ya da avukata gönderilebilir.

Avukatınızla önceden iletişim kurarak, hangi belgelerin yeterli olduğunu öğrenmeniz ve vekaletname metninin doğru şekilde hazırlanmasını sağlamanız tavsiye edilir.

Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar

• Dil ve Terminoloji: Vekaletname Türkçe düzenlenmelidir. Konsolosluk, Türkiye’de geçerli olacak şekilde işlemi gerçekleştirir.

• Kapsamın Belirtilmesi: Vekalet vereceğiniz işlemler açık ve net olmalıdır. Gerekirse birden fazla yetkiyi kapsayan vekaletname düzenlenebilir.

• Geçerlilik Süresi: Vekaletnamenin geçerliliği, süre belirtilmedikçe süresizdir. Ancak bazı işlemler için süreli vekalet tercih edilebilir.

• Yeminli Tercüman Gerekliliği: Türk vatandaşı olmayan bir kişi vekalet verecekse, bazı konsolosluklarda yeminli tercüman bulundurulması gerekebilir.

Alternatif Yöntem: Apostil Onaylı Vekaletname

Eğer bulunduğunuz ülkede konsolosluk hizmetine erişim kısıtlıysa, o ülkenin yerel noterinde düzenlenen vekaletnamenin apostil şerhi ile birlikte Türkiye’de geçerli hale getirilmesi mümkündür. Ancak bu durumda hem noter hem de apostil onayı gerekecektir ve metnin Türkiye’de geçerli olması için tercüme edilmesi ve noter onayına sunulması gerekir.

Bu yöntem, konsolosluk dışında resmi yollar arayanlar için bir alternatiftir.

Sonuç

Türkiye’deki bir avukata yurtdışından vekaletname vermek için en güvenilir yol konsolosluklar aracılığıyladır. Bu süreç dikkatli ve planlı bir şekilde yürütüldüğünde, hukuki işlemlerinizi uzaktan da sorunsuz bir biçimde yürütmeniz mümkün olur. Hangi yöntemi seçerseniz seçin, işlemlere başlamadan önce bir hukuk bürosu ile iletişime geçerek destek almanız süreci daha sağlıklı hale getirecektir.

Günümüzde yurtdışında yaşayan Türk vatandaşlarının sayısındaki artışla birlikte, Türkiye’deki miras işlemlerinde uluslararası boyutlar daha fazla gündeme gelmeye başladı. Bu süreçlerin başında ise “veraset ilamı” yani halk arasında bilinen adıyla mirasçılık belgesi yer alıyor. Özellikle yurtdışında yaşayan mirasçılar için bu belgenin temini zaman zaman karmaşık hale gelebiliyor.

Peki, yurtdışında ikamet eden bir kişi Türkiye’deki bir miras hakkı için veraset ilamını nasıl alır? Bu yazıda, Cihant Hukuk ve Danışmanlık olarak bu süreci adım adım ve sade bir dille açıklıyoruz.

---

Veraset İlamı Nedir?

Veraset ilamı, bir kişinin vefatı sonrasında geride kalan mirasçılarının kim olduğunu ve miras paylarının oranlarını gösteren resmi bir belgedir. Türkiye’de bu belge, sulh hukuk mahkemelerinden veya noterlerden alınabilir. Ancak söz konusu kişi yurtdışında yaşıyorsa veya veraset ilamı yurtdışında düzenlenmişse, sürece bazı ek adımlar dahil olur.

---

Yurtdışında Alınan Veraset İlamı Türkiye’de Geçerli midir?

Yurtdışında alınan bir veraset ilamının Türkiye’de geçerli sayılabilmesi için bazı şartlar vardır. Öncelikle, bu belge uluslararası belgelerin tanınması ve tenfizi kapsamında değerlendirilir. Bu da, belgenin Türk hukuk sistemine uygun hale getirilmesi gerektiği anlamına gelir.

Şartlar:

• Belge, yetkili bir yabancı mahkeme veya resmi kurum tarafından verilmiş olmalı.

• Belge, apostil şerhi taşımalı (Lahey Sözleşmesi’ne taraf ülkeler için).

• Yeminli tercüman tarafından Türkçeye çevrilmiş olmalı.

• Noter tasdikli tercümesi yapılmalı.

---

Türkiye’de Veraset İlamı Almanın Yolu

Yurtdışında alınan belgeler geçerli olsa bile, birçok durumda Türkiye’de yeniden veraset ilamı almak daha hızlı ve sağlıklı bir çözüm olur. Özellikle miras paylaşımı, mal transferi veya banka işlemleri için Türkiye’deki resmi kurumlar genellikle Türkçe düzenlenmiş bir belge talep eder.

İzlenmesi Gereken Adımlar:

1. Nüfus Kayıtlarının Hazırlanması: Vefat eden kişinin ve mirasçıların Türkiye’deki nüfus kayıt örnekleri alınır. Bu belgeler e-Devlet üzerinden temin edilebilir.

2. Adres ve Kimlik Bilgileri: Yurtdışındaki mirasçıların açık adresi ve kimlik bilgileri hazır olmalıdır.

3. Avukata Vekâletname: Eğer mirasçılar Türkiye’ye gelemeyecekse, bir avukata noter tasdikli vekâletname vererek işlemlerini başlatabilirler.

4. Sulh Hukuk Mahkemesine Başvuru: Gerekli belgelerle birlikte ilgili mahkemeye başvurulur. Süreç genellikle birkaç hafta içerisinde tamamlanır.

 

---

Neden Bir Avukattan Destek Almalısınız?

Yurtdışından miras işlemleri hem Türk hem de uluslararası hukuk kurallarına tabidir. Belgelerin eksiksiz hazırlanması, doğru yerde başvuru yapılması ve sürecin zamanında tamamlanması için profesyonel destek büyük önem taşır. Özellikle:

• Belgelerdeki küçük eksiklikler nedeniyle işlemler uzun sürebilir.

• Bazı kurumlar yalnızca Türkiye’de düzenlenen veraset ilamını kabul eder.

• Malvarlığının korunması ve hak kaybının önlenmesi açısından uzmanlık gerektirir.

Cihant Hukuk ve Danışmanlık olarak, yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın Türkiye’deki miras işlemlerini sorunsuz yürütmelerine yardımcı oluyoruz. Deneyimli ekibimiz, tüm süreci sizin adınıza takip eder ve resmi işlemlerinizi hızlıca sonuçlandırır.

---

Sık Sorulan Sorular

1. Almanya’da alınan veraset ilamı Türkiye’de geçerli mi?
Apostil ve noter onayı olan, yeminli tercümesi yapılmış bir belgeyse Türkiye’de kullanılabilir. Ancak bazı kurumlar yeniden belge isteyebilir.

2. Türkiye’ye gelmeden belge alabilir miyim?
Evet. Türkiye’de bir avukata vekâletname vererek işlemleri uzaktan yürütebilirsiniz.

3. Miras işlemi ne kadar sürer?
Belgeler eksiksizse 1-3 hafta içinde sonuçlanabilir.

---

Sonuç

Yurtdışında yaşayan bireylerin Türkiye’deki miras süreçlerine dahil olmaları mümkündür ancak doğru bilgi ve yönlendirme olmadan zaman ve hak kayıpları yaşanabilir. Sürecin yasalara uygun ve eksiksiz şekilde ilerlemesi için alanında uzman bir hukuk bürosu ile çalışmanız büyük önem taşır.

Cihant Hukuk ve Danışmanlık, sizin adınıza gerekli tüm işlemleri titizlikle takip eder ve yasal haklarınızı koruyarak adım adım sonuç almanızı sağlar. Daha fazla bilgi almak ve danışmanlık hizmetimizden faydalanmak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.